Uzm. Fzt. Gamze Polen Akşimşek

 Güncel içerik için:  www.gamzepolenaksimsek.com/

      Bu blogu açarken hedeflerimden biri de çocuk sahibi olduktan sonra kendi sağlığını ihmal etmeye başlayan kadınlara, sağlıklarını korumak için günlük hayatta uygulayabilecekleri küçük öneriler vermekti. Sonra farkettim ki sadece çocuk sahibi olanlar değil kendini ihmal edenler. Aslında hepimiziz. Fizyoterapist olduğum halde ben bile kendi sağlığımı ne kadar da az umursuyormuşum, vücudumla ilgili farkındalığım ne kadar azmış! Bunu farketmemi sağlayan şey modifiye pilates oldu. Türkiye’ye döner dönmez ayağımın tozuyla modifiye pilates eğitmenliği için bir kursa kayıt oldum. Geçmişte kısa süreli de olsa katılımcı olduğum bir pilates sınıfı tecrübem, bir de ince ve uzun olduğu için  fit olduğunu düşündüğüm bir vücudum vardı. Tabi ki pilates benim için çok kolay olacaktı!       Yanılmışım :)     Modifiye pilates benim daha önceki tecrübemdeki gibi savrula savrula son noktada balistik  hareketlerin çıktığı birşey deği...

  Serebral Palsili çocuklarda tutulum seviyesi ve serebral palsinin tipi ne olursa olsun, mümkün olan en erken dönemde ayakta durma çalışmalarına başlanır. Bazen yürüme ihtimalinin çok düşük olduğunu düşündüğünüz çocuklarda bile fizyoterapistin ayakta durma çalışmaları yaptığını ve evde de bu çalışmaları önerdiğini görürsünüz. Aktif ayakta durmanın çocuğun yürümeye başlamasında temel oluşturduğunu hepimiz biliyoruz. Peki aktif ayakta durmanın sadece yürüme üzerine değil, vücut fonksiyonları, sosyal beceriler ve zihinsel gelişim üzerine de etkilerinin çok büyük olduğunu biliyor musunuz?           Serebral palsili çocuklarda aktif ayakta durmanın faydaları: ·          Sürekli oturmaya-yatmaya bağlı açılan bası yaraları önlenir. Oturma ve yatma pozisyonunda vücudun çıkıntılı kısımlarında (kalça kemiği, kürek kemiği, topuk çevresi gibi) hep aynı noktaların yüzeye teması ve basınç sonucunda bu...

     Bugünlerde gelen çocukların büyük oranında görme ile ilgili çalışmalar yapıyorum. Aklıma gelmişken görme ile alakalı ilginç bulduğum bazı bilgiler paylaşmak istedim. Özellikle prematürelerde ilk yıllarda motor gelişim de görme becerileriyle son derece alakalı ve terapilerde görmeyle ilgili çalışmalar yapmak da çok önemli. 📍çevreden edindiğimiz bilgilerin %80ini görme yoluyla ediniriz. 📍görme işleminin %80ini ne gördüğümüz, %20si ise nerede ve nasıl gördüğümüz ile alakalıdır. 📍gözler açıkken beyin aktivitelerinin %66lık kısmı görmeye ayrılmıştır. 1 saniyede merkezi sinir sistemine 3milyar uyarı gelir; bu uyarıların 2milyarı görme ile alakalıdır. 📍insan iletişiminin %93ü sözsüzdür, iletişimin %55i konuşan kişinin yüz ifadelerini ve mimiklerini görme ile olur. 📍okul eğitiminin %75-90lık kısmı görmeye dayanır. 📍görme problemlerinin %90ı hiçbir zaman teşhis edilmez. 📍okul yaşı çocuklarının %25inin teşhis edilmemiş görme problemleri vardir. (*) Hayatı...

     Tatil planı yapmak keyifli olduğu kadar detaylaı düşünmeyi gerektirdiği için biraz da zorlayıcı bir süreç. Hele ki özel gereksinimli çocukları olan aileler için tatil mekanı seçmek bazen çok zorlayıcı olabiliyor. Hemen hemen her çocuk eğlence parklarında vakit geçirmekten hoşlanır. Tatilde böyle keyifli aktivitelerde bulunmak her çocuğun hakkı. Fakat özellikle büyük tema parklarındaki yüksek tonda müzik, oyuncakların ve insanların sesleri, renkler, parlak ışıklar, kalabalık, kalabalık ve daha çok kalabalık :) çocuklarda duyusal olarak aşırı uyarılma sonucunda stres, kaygı, huzursuzluğa yol açabiliyor. Bu durumda, eğlence amaçlı çıkılan bir gezi krizlerle sonuçlanabiliyor.      Duyusal işlemleme süreçlerinde sıkıntı yaşayan çocuklardan bahsederken belki de çok yaygın olduğu ve bu alanda farkındalık sağlamak için yapılan çalışmaların başarılı olması nedeniyle herkesin aklına başta otizm geliyor. Otizmli çocuk sahibi aileler, duyusal aşırı uyarılma d...

W Oturuş Nedir? Bu fotoğraf childrenstherapy.org dan alınmıştır W oturuş çocuklarda yaygın olarak görülen, çocukların dizlerini büküp içe doğru çevirerek, ayaklarını ise dışa doğru çevirip, kalçasını yere koyduğu fotoğraftaki gibi oturuş şeklinin ismidir. Çocuklar Neden W Oturuşu Tercih Eder? Çocuklar için stabil bir pozisyondur Dengelerini sağlamak için ellerini kullanmak zorunda kalmazlar, dolayısıyla elleri oyuncaklarla oynamak için serbest kalır Düşük kas tonuslu, eklem hipermobilitesi olan çocuklar ya da oturma dengesini ve gövde kontrolünü sağlamakta zorlanan çocukların kendilerini rahat hissettikleri bir pozisyondur. W Oturuşun Olumsuz Etkileri/Zararları Nelerdir? Uzun süre W oturuşta kalan çocuklarda postüral kontrol ve stabilitenin sağlanmasında gecikme, Kalça, diz, ayakbileği eklemlerinde ortopedik problemler, Normal motor becerilerin gelişiminde gecikme, İleri motor becerileri sağlayan hareket paternlerinde bozulma, Kalça eklemi...

     “Sıfır maliyetle dünyanın en karlı yatırımıdır teşekkür etmek. Basit bir minnet ifadesi, emeklerin karşılığı olarak, maddi değer içermeyen bir ödeme.’’              Sahibini bilmediğim bu sözü paylaşmak için dayanılmaz bir istek duydum bugün. Bir de küçük ekleme yaparak tabi.      Çocuklara teşekkür etmeyi öğretmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Özellikle teşekkür etmeyi bilmeyen yetişkinlerin sayısının fazla olduğu toplumlarda çocuklara bunu öğretmenin daha önemli olduğunu düşünüyorum. Çocuklara teşekkür etmeyi öğreterek, gelecekte bu teşekkür etmeyi bilmeyen yetişkinlerin azalarak biteceğini umut ediyorum.

     Yürüteç kullanmak ya da kullanmamak annelerin sık yaşadıkları milyonlarca ikilemden sadece biri. Son dönemde özellikle instagram üzerinden bu konuda çok soru geliyor. Hepsine toptan cevap olabilecek nitelikte bir yazı bu.  Eğer yürüteçlerin bebeğinizin gelişimini destekleyeceğini, doğru şekilde yürümeyi öğreteceğini düşünüyorsanız aslında çok yanılıyorsunuz. (fotoğrf: www.solidrop.net) Neden Yürüteç Kullanmamalı? 1) Bebeğinizin omurga gelişimini olumsuz etkileyip, ilerde duruş bozuklukları başta olmak üzere çeşitli omurga problemlerine sebep olabilir. 2) Kalça yapısının gelişimini olumsuz etkileyip, ilerde kalça kaynaklı birtakım problemlere sebep olabilir. 3) Henüz basmaya hazır olmadan ayaklarına ihtiyacı olandan fazla ağırlık verildiği için ilerde ayak deformitelerine sebep olabilir. 4) Bebekler yürüteçteyken çoğunlukla parmak uçlarını kullanarak kendilerini ittikleri için, ilerde parmak ucu yürümeyi devam ettirebilir. 5) Y...

     Dokunma duyusu bebeğinizin zeka gelişimi, ruh hali ve hayatta kalma savaşında önemli rol oynar. İyi gelişmiş dokunma duyusu bize kendimiz ve dış dünya hakkında bilgiler (sıcaklık, ağrı, dokunma, basınç) sağlar. İlerleyen dönemlerde ise dokunma duyusu vücut hareketlerini planlamada beyine yardımcı olacak, bu da çocuğunuzun spor faaliyetlerindeki yeteneğinde belirleyici faktörlerden biri olacaktır.      Çok titiz, elindeki en ufak kire dahi tahammül edemeyen, Kum, parmak boyası, yapıştırıcı, çamur, hamur gibi eline bulaşan oyunlardan kaçan, Çimde ya da kumda çıplak ayak yürümeyi, denize yürüyerek girmeyi redden, Yer ile teması en aza indirmek için parmak ucunda yürüyen, Belirli dokulara ve yüzeylere dokunmayan (bazı kumaşlar, halılar oyuncaklar), Yapışkan yiyeceklerden (pilav, kek) kaçınan daha çok gevrek, lapa gibi yiyecekleri tercih eden, Kıyafetlerden rahatsız olan, özellikle ayağına çorap giyerken yaygara koparan çocukların taktil(dokunma) d...

 Bilime aşık bir adamla evliyseniz ve Stockholm’e gelmişseniz tabi ki Nobel Müzesi’ni görmeden gidemessiniz!    Onun bilime olan tutkusu bizi oraya çekti, benimse klasik ‘gelmişken göreyim’ fikrim içeri girdikten sonra değişti. O her kısmı öğrenme aşkıyla uzun uzun incelerken bir mikar sıkılmıştım ki; çocuklar için olan kısmı keşfedip, tabiri caizse ‘çocuklar gibi şen’ bir şekilde müzede saatler geçirdim :)     ‘Bubble Chamber’ her ne kadar 3-11 yaş arası çocuklara hitap ediyor olsa da aslında herkesin eğlenceli vakit geçirebileceği bir yer bence.      Bildiğiniz gibi Nobel Ödülleri her sene temelde fizik, kimya, tıp, edebiyat, ekonomi ve barış dallarında veriliyor. Burada çocuklar için bu branşlar hikayeler,fotoğraflar, videolar ve oyunlarla anlatılmış.       Aslında sadece çocuklar değil ailece keyifle oyunlar oynanacak bir mekan. Böyle yerlerde zaman geçirdikçe ‘müzelerin sıkıcı bir yer’ olduğu fikri ç...

      Nasıl katı gıda yemenin, baş-boyun kontrolü gibi durumların belirli yaş aralıkları var ise çocukta dil gelişimi için de yaş aralıkları bulunmaktadır. Dilde gecikme çocuğun dilsel açıdan akranlarıyla paralellik göstermemesi durumudur. Yani eğer çocuk 12-18 ay arasında ifade edici dilde herhangi bir sözcük yok ise, 2-2,5 yaş civarında ve cümle kurmuyor ise, ekleri doğru ve dile uygun şekilde kullanmıyor ise ya da alıcı dilde yani dili anlamada bir problem olduğunu gözlemliyorsanız dilde gecikme var demektir.       Konuşmanın gecikmesi birçok tıbbi durumla ilişkili olabileceği gibi herhangi bir neden olmaksızın da oluşabilecek bir durumdur. Birçok normal gelişim göstermeyen çocukların ailesi öncelikli olarak çocuğum konuşmuyor şikayetiyle başvurmuştur hekimlere. (fotoğraf: hurriyetaile.com)       Dil ve konuşmadaki gecikme otizm, zihin engeli, işitme engeli, nörolojik sendromlar olmak üzere bir çok medikal durumun belirt...