Çocuklara Bilimi Sevdirmek (Stockholm Nobel Müzesi)
Bilime aşık bir adamla evliyseniz ve Stockholm’e gelmişseniz
tabi ki Nobel Müzesi’ni görmeden gidemessiniz!
Onun bilime olan tutkusu bizi
oraya çekti, benimse klasik ‘gelmişken göreyim’ fikrim içeri girdikten sonra
değişti. O her kısmı öğrenme aşkıyla uzun uzun incelerken bir mikar sıkılmıştım
ki; çocuklar için olan kısmı keşfedip, tabiri caizse ‘çocuklar gibi şen’ bir
şekilde müzede saatler geçirdim :)
‘Bubble Chamber’ her ne kadar 3-11 yaş arası çocuklara hitap
ediyor olsa da aslında herkesin eğlenceli vakit geçirebileceği bir yer bence.
Bildiğiniz gibi Nobel Ödülleri her sene temelde fizik,
kimya, tıp, edebiyat, ekonomi ve barış dallarında veriliyor. Burada çocuklar
için bu branşlar hikayeler,fotoğraflar, videolar ve oyunlarla anlatılmış.
Aslında
sadece çocuklar değil ailece keyifle oyunlar oynanacak bir mekan. Böyle
yerlerde zaman geçirdikçe ‘müzelerin sıkıcı bir yer’ olduğu fikri çocuğunuzun
kafanızdan uzaklaşacaktır.
Küçük yaşlarda bilime dair ufak fikirler, ilerde büyük
icatlara dönüşebilir. Önemli olan bilimi çocuğun hayatına dahil etmek. Belki
bugün çocuğunuzu götürdüğünüz bir müze, ona okuduğunuz bir kitap ya da üzerinde
konuştuğunuz bir oyun; ona bambaşka bir bakış açısı kazandıracak ve gelecekte
kendi icadını yapması için temel oluşturacak. Okuyan, araştıran, çalışmayı ve öğrenmeyi
seven nesiller yetiştikçe şimdilik sayıları çok az olsa da Nobel ödüllü bilim
insanlarımızın sayıları artacaktır.
Nobel ödüllü Türkler demişken, onca kartpostal arasında tanıdık bir yüz görmek hoşuma gitti :)
Hücrelerin hasar gören DNA’ları nasıl onardığını ve genetik
bilgisini koruduğunu haritalandıran çalışmasıyla 2015 Nobel Kimya Ödülü’nü
kazanan Aziz Sancar soldan ikinci sırada
Müzenin hediyelik eşya kısmında her müzede olan kartpostal,
magnet,kupa vs.nin yanı sıra çocuklar için bilime yönelik pek çok kitap ve
oyuncak var. Benim favorim ise bu minyatür beyin maketi oldu.
Sadece çocukları değil, yetişkinleri de interaktifliğe davet ediyor bu müze. Nobel ödüllü bilim adamlarının ödül alan çalışmalarını basitçe, çizerek anlatmaları istenmiş. Sonra bu çizimlerle beraber çekilen fotoğraflardan bir sergi oluşturulmuş. Sergide aynı zamanda hepsiyle yapılmış kısa telefon röportajlarını da dinleyebiliyorsunuz. Bazılarının fotoğraf çekimi sırasındaki kamera arkası görüntüleri de mevcut. Hayatlarının çoğunu büyük bir ciddiyetle çalışarak geçirdiklerini düşündüğüm bu bilim insanlarının beklemediğim kadar esprili olabileceklerini gördüm. Her birini dinlemesi ayrı keyifti.
Benim favori fotoğrafım 1996’da Nobel kimya ödülünü kazanan
Harold W. Kroto’nun çalışmasını anlatırken karbon moleküllerini bir futbol
topuna benzeterek çizip, futbol topuna vurarak verdiği pozdu. Sizin de ilginizi
çeken başka fotoğraflar olacağına eminim.
Size de istediğinizi çizip, instagramda #sketchesofscience etiketiyle
paylaşmayı öneriyorlar.
Ben de Sinan’ın üzerinde çalıştığı ‘graphen’ i
çizdim amatörce ama çok keyifliydi.
Çocuklara bilimi tanıtmak ve sevdirmek için çok uygun bir
müze olduğunu düşünüyorum. Hızlı olmaya çalıştık ama bizim 4 saate yakın sürdü
gezmemiz, çocuklarla yapılan aktivitelere katılınca daha uzun sürebilir.
Vaktinizi ona göre ayarlayarak, yolunuz düşerse mutlaka çocuklarınızla deneyimlemenizi
öneririm. Gezerseniz geri dönüşlerinizi bekliyorum :)
Yorumlar
Yorum Gönder